29.03.2025
Türkiye Cumhuriyeti konjonktürel olarak AB’ye hiç olmadığı kadar yakın, insan hakları ve demokrasi olarak hiç olmadığı kadar uzak.
Türkiye Cumhuriyeti konjonktürel olarak AB’ye hiç olmadığı kadar yakın, insan hakları ve demokrasi olarak hiç olmadığı kadar uzak.
Lütfen, -bulunduğumuz coğrafya ateş çemberiyken- şu kendi içimizdeki gerilimleri bitirelim,
Hukuk ve adalet inancını amasız ve fakatsız tesis edelim,
Yönetimde uzlaşı dilini -toplumun tüm kesimlerini kapsayacak şekilde- genişletelim,
Özgür ve eşit seçim yarışının -rektörlük seçimlerinden; CB seçimlerine kadar- sağlandığına kamuoyu vicdanını ikna edelim,
Devletin her kademesinde liyakatli, ‘güçlülerin hukukuna değil, hukukun gücüne göre’ karar verenleri ve en başta -vergileri sayesinde evine ekmek götürdüğünün bilincinde olduğu- topluma karşı sorumlu olan insanları getirelim.
Allah için söyleyin, çok mu zor bu saydıklarım?
Yapay Zeka nerelere geldi, biz ise neler konuşmak zorunda kalıyoruz. Ne talihsizlik ki; matbaayı kaçırış hikayemize dönecek yine. Uzay Madenciliği konuşmak bir yana, Soma maden faciasındaki sorumlu memurları 10 sene sonra yargılamaya başlayabildik.
Gerçekten AB’ye girmek istersek, girebiliriz.
GERÇEKTEN Başarmak İstersek Başarabiliriz!
Türkiye Cumhuriyeti 🇹🇷 hepimizin gözbebeği!..
Kimse bizi var eden toprakların daha fazla iyiliğini isteyemez çünkü kalbimizde yeri olabilecek en üst seviyede! Bize ecdadımızdan miras cennet vatanımıza ve çilekeş milletimize ne olur daha fazla yazık etmeyelim.