Hindistan Pakistan Türkiye İsrail

Hindistan-Pakistan Gerilimi’nin doğru okun(a)madığı kanaatindeyim.

Öncelikle bu bir bölgesel çatışma değil! Dünyada artık hiçbir çatışma “bölgesel” değil, Soğuk Savaş pratiğinden beri bu böyle. İki ülkenin, bir ülke ve örgütün yahut iki örgütün savaşı, büyük güçlerin onlar üzerinden vekâlet savaşları yürütmesi şeklinde ilerliyor. Kaldı ki; Pakistan ve Hindistan da iki sıradan ülke değil, dünyanın 9 nükleer gücünden 2’sinden söz ediyoruz.

Hindistan olur almadan bu müdaheleye giriş(e)mez(di)! Hint Lider Modi, bir önceki döneminde Trump’ın en hararetli dış destekçisiydi, hala da öyle. Ama bilmeli ki; karşısında sadece Pakistan yok, Hindistan’ın toprağı ilan ettiği Keşmir Bölgesi’nin bir kısmını Pakistan adına elinde tutan Çin de var.

Çin’in, 2.Dünya Savaşı sonrası Kore’den sonra savaştığı tek devlet Hindistan. Hindistan ile bugüne kadar 4 kere savaşan Pakistan ise Çin’in trilyonlarca dolar harcadığı Kuşak-Yol Projesi’nin en önemli km taşı.

Rusya-Ukrayna, sonrasında ise İsrail-Filistin cephesiyle ekonomik ve siyasi bunalıma sürüklenen dünyada ‘domino taşı etkisiyle’ yeni bir kriz daha patlak verdi! Analistlerin; “50 yıl içinde 3.Dünya Savaşı çıkacak” öngörüsünde süreyi daha da kısaltacak bir kriz.

Peki sonuçları ne olur?

- Pakistan istikrarsızlaşırsa Taliban yeni yayılım sahası bulur.

- Dünya’nın en büyük nüfusuna sahip bölgede büyük bir dini soykırım yaşanabilir.

- Gandhi’nin kuruluş ilkelerine aykırı olarak; Hindistan agresif bir üçüncü kutup olma sevdasına kapılabilir.

- Putin’de toplanan odak dağılırsa Avrupa tehlikeyi daha yakınında hissedebilir, Ukrayna ise bu saatten sonra kimsenin umrunda olmaz.

- İslam Coğrafyası’nda radikalleşme adımları artabilir ve Batı’daki Müslüman Tebaası da bundan muaf ol(a)maz.

- Çin, Avrupa ve Afrika’ya uzanan karayollarını tehditte hissedebilir. Denizlerde güç mücadelesine girişebilir. Hürmüz Boğazı başta olmak üzere Radikal İslamcı korsan faaliyetleri zaten deniz ticaretini boğmakta, küresel tedarik zinciri iyice bozulabilir.

- Silah satıcılarına yine gün doğar. (En büyük silah satıcısı ülkeyi söylememe gerek yok sanırım)

Peki Türkiye bu durumda nasıl etkilenebilir?

Türkiye-Azerbaycan-Pakistan arasında (uzun yıllardır) bir gönül ittifağı var. Azerbaycan-İsrail ilişkileri iyi durumda, İsrail’i de Pakistan’ın yanına çekebilirse; Türkiye ve Pakistan’ın Batı’dan zayıf alabildiği diplomatik destek artabilir. Bu denklem işletil(e)mezse;

- Pakistanlı mülteci sayımız pek tabi artar.

- Sözde Ermeni Soykırımı İddiaları, ABD’deki güçlü Hint Lobisi sayesinde daha da güçlenebilir.

- Hindistan gibi büyük bir üretici gücün mal ihracatını kısıtlaması enflasyonumuzu iyice körükleyebilir.

Ezcümle hepimizin temennisi aynı;

“Yurtta Sulh, Dünyada Sulh”

• Paylaş: