Bir…

Bir amaç edin.
Öyle bir amaç olsun ki; sadece senin faydana değil, tüm toplumun faydasına.
Görmediğin insanların, görsen seveceğin insanların;
elini öpeceğin yaşlıların, başını okşayacağın çocukların faydasına.
Asla amacını sorgulamayacağın bir amaç edin.

Bir adım at.
Bir adımla yola çıkılır.
O ilk adımla başlayacak yolculuğun…
Dikensiz, çakılsız, güllerin içinde yürümeyeceksin her zaman!
Geriye dönmek yok, yol yürüdükçe güzelleşecek.
Sen, yürüdükçe güzelleşeceksin.
Asla birlikte yürümekten yorulmayacağın yoldaşlar seç kendine.

Bir şarkı söyle.
Öyle içten, öyle benimseyerek, öyle sahiplenerek söyle ki şarkını,
herkes duyduğunda onun senin şarkın olduğunu bilsin.
Sitem ettikçe mırıldanırsın.
Sus bakışları sana çevriliyken, haykıra haykıra söylersin inadına!
Yükselen gürültüden kulaklarını tıkayarak kurtulamazsın,
ancak şarkı söyleyerek bastırırsın.
Bastır çevreden yükselen telkinleri
ama bastırma açığa çıksın tüm duyguların.
Asla bitmesin ruhunu besleyecek melodilerin.

Bir taş al eline.
Hiç sarsmadan sıkıca kavra.
Yumruğunun içinde bir taş varken asla korkma!
Bir taş at,
Bir taş daha!
Yıkılacak korku duvarı elbet,
Yeter ki sen eline taş almayı bırakma!
Asla “olmaz” demeyeceksin bu hayatta.

• Haktan MAZMANOĞLU

• Paylaş: